Ne kadar hafif değil mi? Ve ne kadar yumuşak. Hatta önümüze düşse gamze çıkaran cinsten…
Kimimiz batıl inanç der, kimimiz işaret, kimimiz ise tesadüf, önümüze düşen kuş tüylerine… Bazılarımız ise fark etmez bile. Herkes gündemiyle algılar çünkü çevresini.
Az biraz deşeyim mi bu konuyu, ne dersiniz?
“Deşme.” diyenlere iki satırlık eşlik için teşekkür edip uğurluyorum o vakit. Kalan sağlar benimdir…
Çocukken de hep bir işaret kollardım. Dilek tutar olacak mı diye de doğaya haber salardım. “3 dakika içinde pencereye kuş konarsa olacak!” ya da “Yürürken önüme tüy düşerse!” gibi… (Kara kediye de uğur diye bakardım “kötü talih” diyenlerin aksine, arada söylemek istedim)
Elbette umutsuzluğa düştüğüm, hüzünlendiğim ve hatta hıçkırıklarla çaresizlendiğim zamanlar oldu-oluyor-olacak da. Satır arası ahkam kesmiyorum yani. Ama hakikaten böyle bakınca hep güzeli görmeye alışıyor insan. Deneyin derim ben…
Neyse, gelelim mevzuya.
3 dakika içinde belki kuş konmadı pencereye ama annem beni “bülbülüm konuş da şenleneyim” deyip yanına çağırırdı. Bende bir bayram havası! Kuş yerine kuş olmuştum. Demek ki dileğim gerçek olacaktı… Sonuçta kilit elçi “kuş”tu. Kuşun kimliği değil.
“Ohooooo Buse, o zaman her dileğin gerçek olur. Sen kendince anlam yüklüyorsun çünkü her şeye.” diyenlere;
Hayat tam da böyle bir şey değil mi zaten?
Yüklediğin anlam kadar değil mi herkes, her şey?
Baktığın açı değil mi yorumladığın?
Ve anladığın kadar değil mi duydukların?
Evet, bütün dileklerim gerçek oldu benim. Kimisi kuş beklemeyip kuş olduğum için, kimisi her düşen tüye anlam yüklediğim için. Mağazaya girdiğimde çalan şarkı sözündeki öğüde kulak kesildiğim, tabelada yazan “İyi Niyet Sokağı”ndan cevabımı bulduğum için…
Bugün bu satırları yazıyor ve hiç tanımadığım insanlarla satırlarda buluşuyor olmak da dileklerimden birisiydi mesela. Zamansız tutulmuş bir dilekti. Ve gerçekleşti.
Olacağına beni inandıran elçiler neler miydi?
Hediye paketlerinin içine iliştirdiğim notlarımdı, karşı tarafı hediyeden çok mutlu ettiğini gördüğüm.
Hiç beklemedikleri anda sevdiklerime attığım mesajlarıma aldığım duygusal tepkilerdi.
Yazdığım kompozisyonlarda öğretmenimin altını çizdiği metaforik cümlelerdi.
Arkadaş meclislerinde okuduğum şiirlere kendimce ve haddimce eklediğim kelimelerdi.
Canım Sen,
Kuşlar ve tüyler her yerdeler. Sen neyi “kuş tüyü” göreceğine karar ver, yeter…